Unutmayın kaldığımız yeri... Yenilmedik daha...
0312 433 41 64
Denizlerin Şekibe Ablası

Denizlerin Şekibe Ablası

Bizlerin “Denizlerin Şekibe Abla”sı olarak bildiği Şekibe Çelenk (99) bir yıl önce hayatını kaybetmişti.
#ŞekibeAblayaSelamSöyleyin
#BizeÇokEmeğiGeçti
Oysa Şekibe Çelenk “Denizlerin Şekibe Ablası”nın ötesinde bir insandı.
Belki de “Denizlerin Şekibe Abla”sı olmak onunki gibi bir birikim gerektiriyordu.
Çocuk yaşta bir #mübadil olarak Türkiye’ye gelmek… Hukuk Fakültesi… Türkiye İşçi Partisi… Radyoda TİP adına konuşma..
TİP’te muhalefet…
***
Doğum: 1921, Selanik, Yunanistan
Ölüm: 21 Şubat 2020, Ankara, Türkiye
Zeliha Sayar ile İstiklal savaşı gazisi Hakkı Sayar’ın iki kızının büyüğü olarak Selanik’te doğdu. Mübadele sonrası önce İstanbul’a gelen aile, daha sonra görev gereği Tokat, Bursa, Malatya ve Samsun’da yaşadı. İlk, orta ve lise öğrenimini Bursa’da yapan Şekibe Sayar Bursa Kız Lisesi’ni bitirdi. Daha sonra aile görev göreği Malatya’ya taşınırken İstanbul’a giderek İstanbul Hukuk Fakültesi’nde eğitimine devam etti.
1944’te üniversitenin son sınıfında iken Halit Çelenk ile evlendi. Kısa süre Devrek’te yaşayan çift, Antalya’da avukatlık stajlarını tamamladı. İlk çocukları Serpil, İstanbul’da doğdu. Samsun’a taşınıp avukatlık bürosu açtılar, Şekibe Çelenk bir süre sonra avukatlığı bırakıp öğretmen olmak üzere başvurdu, ancak sonuçsuz kaldı.
1960’ta Ankara’ya yerleştiler. Şekibe Çelenk 1962’de Türkiye İşçi Partisi’ne üye olarak katıldı ve Ankara Merkez İlçe başkanlığı, Merkez Haysiyet Divanı üyesi ve 1965 milletvekili seçimlerinde TİP’in Yüksek Seçim Kurulu temsilciliği gibi görevlerde bulundu. 1963 yerel seçimlerinde partisi adına radyoda tek kadın konuşmacı olarak yer aldı.
1966 Malatya Kongresi sırasında çoğu kişinin ihracı ile sonuçlanan olaylarda uyarı alanlar arasında yer aldı. Lastik İş’te sendika hakemliği görevi yaptı.
Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın idama giden dava sürecinde avukatları olan eşi ile birlikte yer aldı.
Şekibe Çelenk anlatıyor:
“Deniz asılırken Halit’e diyor ki, Şekibe Ablama çok selam söyle, bize çok emeği geçti helal etsin, diye. Emeğim geçti de neye yaradı, hiçbir şeye yaramadı…”
“12 Mart askeri cuntası ülkenin üzerinden bir silindir gibi geçti. Deniz, Yusuf ve Hüseyin idam edildiler. Onları asanları ve astıran Adalet Partisi iktidarını ve Demirel’i hiç affetmedim.
“12 Eylül cuntası sevgili oğlum İlhan başta olmak üzere bir sürü genci yok etti. Yine cezaevlerine yetişmek zorunda kaldık Halit (Çelenk) ile birlikte.
“Geçen yıl yarin yanağından gayri her şeyi, güzel günlerin geleceğine dair inancımı paylaştığım, eşim, yoldaşım, meslektaşım Halit’i yitirdim. Zor ama dolu dolu geçen, mücadeleyle örülmüş bir yaşamdı Halit’le birlikte geçirdiğimiz 65 yıl. Onu özlüyorum. “Umudum gençlerde. Ve onların vermeye devam ettikleri bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm mücadelesinde.”
***
Yazar Serpil Güvenç ve tıp profesörü Ferda Özyurda’nın annesidir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.